Serdar Erener — Blog

author

2 dk 27.06.2025
blog-detail

Serdar Erener’in 23 yaş hikayesi, plansız ama sezgisel bir yolculuğun, cesaretin ve vicdanın izinde şekilleniyor. Reklamcılığa rastlantıyla adım atan Erener, “cesur insanlarla iş yapılır” diyerek hem kendi yolunu hem de sektördeki duruşunu inşa ediyor. İlham değil, odak ve adalet onun rehberi.

“Yalnızca Cesaret Yetmez”: Serdar Erener’in Rastlantılar, Yaratıcılık ve Vicdan Üzerine 23 Yaş Hikayesi

Kimi zaman hayat, plan yapmadan da yolunu bulur. Reklamcı Serdar Erener’in 23 Yaş Hikayeleri’ndeki anlatısı, tam da bu gerçeği gözler önüne seriyor: “Ben çok tembel olduğum için çok çalıştım.”

Erken yaşta evlenip geçim derdiyle akademik hayallerini askıya alan, reklamcılığın “R”sini dahi bilmeden sektöre adım atan biri olarak Serdar Erener’in hikâyesi, aslında sezgi, tesadüf ve iç sesin rehberliğinde ilerleyen bir keşif yolculuğu.

Tesadüfün Teşviki: “Sen Reklamcı Ol”

Ne diplomatlık hayali, ne akademisyenlik; Erener, “Can havliyle para kazanma ihtiyacı” içindeyken bir dost önerisiyle reklam ajansının yolunu tuttu. İçinde farkında bile olmadığı donanım vardı: yazma, anlama, çizme, duyma… Ve birdenbire, LEGO gibi bir dünya çıktı karşısına: kelimeler, sesler, görseller. “Bu meslek benim içime çok oturdu,” diyor.

Korku ve Adalet Arasında Bir Ajans Kurmak

Yıllar sonra büyük bir ajansın başındayken, bir haksızlığa karşı çıkmak adına sıfırdan başlama cesaretini gösterdi. “İçimdeki his, korkuydu,” diyor. Cesareti ekip arkadaşlarından değil, içindeki adalet duygusundan aldı. “Cesur insanlarla iş yapılır,” diyerek liderliğini inşa etti.

İlham Değil, Odaklanma

İlham mı? Serdar Erener için o bir efsane. O, veriye yüklenmeyi, zihinsel birikimi ve zamanla gelen sezgiyi önemsiyor. “Ben duşta çözüm bulan biriyim,” diyor. İlham değil ama suyun altında odaklanma var.

Reklamcılığın Acı Gerçeği

Günümüz reklamcılığına dair gözlemi net: dikkat süresi 1.7 saniye. “Hızlı, ekonomik ve ilginç olmayan reklam yaşayamıyor,” diyor. Ona göre reklamcının görevi, o %1’lik sıra dışı fikri bulmak. İşin özü: semboller, duygular ve ikonografi.

“Bir Ömrü Markalara Harcamaya Değer mi?”

Bugün, genç bir reklamcıya şunu soruyor: “Koca bir ömrü, markaların biraz daha sevilmesi için harcamaya hazır mısın?” Çünkü onun için bu meslek bir aşktı ama bu aşkın yükü hafif değildi.

“Kendi İfaden Mi, Başkalarının Hizmeti Mi?”

 

author

2 dk 27.06.2025