Değişkenler ve sürekli değişenlerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Değişimi durdurmak veya değişimsiz bir yaşam kurgulamak mümkün değil. Gelecek, hatta bugün dahi belirsiz. Peki bu değişimlerin ve belirsizliklerin ortasında, hakikatimizi nasıl bulacağız? Bu belirsizliklerle dolu dünyada şüpheyi nasıl etkili bir araç haline getirebiliriz? Şüphe ile doğru soruları nasıl sorabiliriz?
Atölye 23
Atölye 23, 23’ün 9 temasının deneyimlendiği özgün bir süreçtir. 23’te akademik gelişmenin yanı sıra kişisel gelişim, kişinin kendisiyle ve diğer insanlarla kurduğu ilişki de çok önemli bir yere sahiptir. Bu sebeple gelişim ve keşif alanı açan Atölye 23 tasarlanmıştır.
Atölye 23’te her ayın belirli temaları vardır. Bu tema çerçevesinde 23’lüler önce spor ya da sanat içerikli fiziksel deneyim yaşarlar. Sonrasında paylaşım çemberi oluşturulur. Bu çember içerisinde bir gün boyu o temayla ilişkili olarak tasarlanmış egzersizler, oyunlar ve tartışmalar yer alır. 23’lüler çember dinamiğinde kendilerini ve diğerlerini keşfederler. Tüm bunlar aracılığıyla 23’lünün; ifade etme, yorumlama, anlama yeteneğini geliştirmesi, kendisine yakınlaşması ve farklı görüşlerle buluşması hedeflenir.
Atölye 23
Belirsizlik & Şüphe Atölyesi’nde 23’lüler, belirsiz anların hayatlarının içerisinde ne kadar çok var olduğunu doğada keşfettiler. Belirsizliğin getirdiği fırsatları ve şüphenin düşünsel zenginliğini deneyimlediler. Atölye boyunca, bireysel yaklaşımlarını gözden geçirip yeni perspektifler kazandılar. Belirsizlik ve şüphenin yol açtığı dönüşümleri paylaşım çemberinde tartışarak, bu kavramların hayatlarında nasıl bir anlam taşıdığını yeniden tanımladılar.
23’lüler bu atölyede cesaret ve tutkunun hayatlarındaki rolünü keşfettiler. Cesaretin korkusuzluk değil, korkulara rağmen harekete geçmek olduğunu ve tutkunun bu cesareti nasıl beslediğini derinlemesine incelediler. Grup çalışmaları ve derinlikli paylaşımlar eşliğinde, kişisel sınırlarını zorlayarak tutkularını takip etmenin ne anlama geldiğini deneyimlediler. Atölye boyunca, cesaretin farklı yüzlerini keşfederken, tutkunun hayatta bir “mesele” belirlemek üzerindeki etkisini birlikte tartıştılar.
23’lüler bu atölyede denge ve huzur kavramlarını hem içsel hem de çevresel boyutlarda deneyimlediler. Bireysel dengeyi bulmanın yollarını ararken, huzurun kişisel tanımlarını derinlemesine sorguladılar. Grup tartışmaları ve yaratıcı egzersizlerle hem içsel hem de çevresel dengelerini yeniden değerlendirdiler. Atölye boyunca, kişisel huzuru sürdürebilmenin yollarını ararken; varlık aleminin hep bir şekilde dengede kalışının hayatta nasıl bir rol oynadığını birlikte incelediler.
23’lüler bu atölyede devrimin hem bireysel hem de toplumsal boyutlarını keşfettiler. Örnek bir devrim hikayesini birlikte incelediler, sahada bu örnek hikayeleri keşfetme fırsatı buldular. İçsel dönüşümlerin yanı sıra, toplumsal değişimlerin nasıl gerçekleştiğini tartıştılar. Grup tartışmaları ve derinlemesine analizler eşliğinde, evrimsel süreçlerin devrimsel sonuçlarla nasıl ilişki içerisinde olduğunu değerlendirdiler. Kavramlar dünyasına yolculuk yaparak dönüşümleri başlatan azime, sabra, gelişime ve hayatlarımızdaki farklı süreçlere odaklandılar.
23’lüler bu atölyede merakla bir yolculuğa çıktılar. 23 serüvenlerine de nasıl bir merakla başladıklarına ayna tuttular. Merakın nasıl bir itici güç olabileceğini sorgularken, onu bir dağılma değil; yeni bir serüvene adım atma aracı olarak nasıl kullanabileceklerini öğrendiler. Çember moderatörleri eşliğinde yapılan egzersizlerle, içlerindeki uyuyan merakları uyandırıp aktif olanları daha derinlemesine incelediler. Atölye boyunca, sorgulamanın ve keşfetmenin dönüştürücü gücünü deneyimlediler.
23’lüler bu atölyede vicdanı resmetmeye, hayal etmeye, hissetmeye çalıştılar. Akıl, irade, hisler ve vicdan arasındaki ilişkiyi sorgularken, yönelimlerimizin temelinde yatan nedenleri, insan ve toplum arasındaki bağı ve vicdanın bu bağlamdaki rolünü keşfettiler. Grup tartışmaları ve görevler aracılığıyla, insanı insan yapan unsurları, tercihlerin ve davranışların ardındaki vicdani süreçleri değerlendirdiler. Atölye boyunca, vicdanın nasıl uyandırılabileceğini ve hayatımızda nasıl bir rehber olabileceğini tartışarak yeni perspektifler geliştirdiler.